Folik asit, vücudumuzun kan yapımında, hücre yenilenmesinde ve hücrelerin yaşaması için gerekli olan DNA ve RNA üretiminde önemli bir rol oynayan B grubu vitaminidir. Aynı zamanda bağışıklık sistemimizin çalışması ve güçlenmesi için de gereklidir ve vücudumuza dışarıdan alınması zorunludur. Folik asit, folat olarak da bilinir.

Folik asit vitaminine özellikle hamileler ve çocuklar daha fazla ihtiyaç duysa da, folik asit eksikliği normal bireylerde de kansızlığa yol açabilir. Uzmanlar, günlük olarak 100-200 mikrogram folik asit alınmasını önermektedir. Hamilelikten 6 hafta önce ve hamileliğin ilk 8 haftası boyunca günlük 600-800 mikrogram folik asit alınması gerektiği belirtilmektedir.

Yetişkin bireylerde yeteri kadar folik asit alınmaz ise kansızlığa (anemi) yol açar. Bu durum bireyde yorgunluk hissi, nedensiz kalp çarpıntıları, ellerde ve ayaklarda uyuşma, nefessiz kalma, baş dönmesi, bayılma, solgun bir görünüm, unutkanlık, depresyon ve saç dökülmesi gibi belirtilerle kendini gösterebilir.

Folik asit kullanımı hamilelikte çok önemlidir. Hamilelikten 6 hafta önce başlanmalı ve hamileliğin ilk 8 haftasına kadar devam edilmelidir. Hamilelikten önce anne adaylarının folik asit düzeyinin yüksek olması, bebeğin anomali riskini azaltmakta ve beyin ve omurilik gelişimi ile ilgili bozuklukları önlemektedir. Hamilelik oluştuktan sonra alınmaya başlanan folik asidin, bebeğin anomali doğmasını önlemek açısından etkisi bulunmamakta, ancak kan yapımı için alınmaya devam edilmesi gerekmektedir.

Ayrıca günümüzde bazı paketlenmiş ekmekler, folik asit vitamini bakımından zenginleştirilerek üretilmektedir. Yiyecekleri bol suyla pişirme folik asit vitamin kaybına neden olabilir; kısa sürede az suyla pişirme folik asit kaybını azaltmaktadır.

Folik asit ayrıca uzman desteği ile tablet olarak da kullanılmaktadır. Yeterli düzeyde alınan folik asit, kırmızı kan hücrelerinin yenilenmesine destek olur, anemi hastalığından korunmayı sağlar, kandaki homosistein (bir aminoasittir) artmasını önlemeye yardımcı olur, sinir fonksiyonlarını düzenler, osteoporoza bağlı kemik kırılmalarını önler, ciltteki hücre üretilmesini destekler ve yaşlılıkta bunamanın önlenmesine yardımcı olur.

Besinler yolu ile alınan folik asit herhangi bir yan etkiye sahip olmasa da, uzmanlar tablet olarak alınan fazla folik asidin (2000 mikrogram üstüne çıkıldığında) huzursuzluk, uykusuzluk, sindirim şikayetleri, deride kaşıntı ve döküntülere yol açabileceğini belirtmektedir.

Folik asit kullanımından önce mutlaka vücudunuzdaki folik asit oranını ölçtürmeli ve buna göre uzman yardımıyla folik asit vitamin takviyesi almalısınız. Bilinçsiz olarak alınan folik asit tabletleri kalp ve damar hastalıklarını tetikleyebileceği için bilinçsizce tüketilmemelidir.